17 Haziran 2010 Perşembe

suyun en derinlerine gitmek istediğiniz oldumu hiç? gözleriniz açıkken derin bir denizde yavaş yavaş dibe inmek ve onun verdiği o hazzı yaşamak... karanlığa gittikçe daha da derinleştikçe huzur bulacağınız tek yerdir deniz. ilkten bir ürperti hissedersiniz, yalnız başına karanlığa dalabilmek çok kolay bir iş değildir. Fakat sonradan size eşlik edecek binlerce parıltı bulacaksınız... bu bir deniz yıldızı, mercanlar, ya da ummadığınız diğer canlılardan herhangi biri olabilir. gündüzleri denize girerken sevmediğiniz deniz analarının bile ne kadar mükemmel olduğunu farkedeceksiniz... zehirli olanları çok daha hoş görünür ama büyüsüne kapılıp yaklaşmayın sakın. sudaki yolculuğunuz devam ederken hayretler içinde kalabilirsiniz çünkü burdaki canlılar karadakilerden çok daha ışıltılı ve özenli yaratılmışlardır. o parıltı, ihtişam ve zarafet sizi büyülecek. mümkün olabilse hep onlarla kalmayı isteyeceksiniz. bu huzur sizi mest edecek. biranda önünüzden bir blue mandarin geçebilir, gözlerinizi alamazsınız ondan, nerdeyse en cazibeli renkleri giymiştir üstüne ve çok çekicidir... Ve her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu güzel gezininde bitme vakti gelecektir. yukarıya doğru bir yolculuk başlacak ve ilk defa karanlıktan aydınlığa çıkarken huzuru geride bıraktığınızı hissedeceksiniz..