5 Ağustos 2010 Perşembe

"sen bensiz, ben sensiz"

"dışarda bir yaz yağmuru, yaş sokaklar sensiz bensiz...." bu şarkıda bir huzur var resmen. her dinlediğimde hafif bir buruklukla birlikte huzur doluyor içime... o şarkıda ki ılık rüzgarı hissediyorum, gözümün önünden bir film geçiyor, çok güzel bir film. Sevgili Göksel de bu şarkıyı çok güzel söylemiş. Eskiden yaşanan duyguların ne kadar saf ve gerçek olduğunu hissettiriyor, anlıyorsun. Ben mesela çok severim türk filmlerini, bir de öyle bir izlerim ki kendimi kaptırarak. Baş rolde ben varmısım gibi; o naif, saf, dürüst türk kızı ve muhakkak büyük bir aşk acısı olur orda. işte o sahnelerde her kim oynuyorsa o kızı ( türkan şoray, filiz akın, hülya koçyiğit..) hiç farketmez, o ağlarken bende ağlarım. Ve o filmlerde ki erkekler... ah o gururlu, yalansız ve delice aşık adam! ( ayhan ışık, tarık akan, cüneyt arkın). O adam ağlatsa da, seversin... Var mı öylesine seven, aşkının peşinden giden ve onun için herşeyden vazgeçen? yok! hiç birimiz öyle değiliz. Biz hiç bişeyden vazgeçmeden bizimle olabilecekleri seçeriz, bizde hiç birşeyden vazgeçmeyiz. en kötü ihtimal "unuturum olur biter" deriz. İşte bu yüzden ne eski aşkları bulabiliriz ne de o şarkılarda ki tadı bulabiliriz. "Aşk bir rüyaymış uyandık, adı kaldı dilimizde"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder